Şu an neredesin?
olmayı hayal ettiğin yerle olduğun yer arasında
olduğunu zannettiğin kişiyle olmuş bulunduğun kişiliklerin başucunda
sana bırakılmamış bir hayat ama sürekli sana ait olduğu söyleniyor
ufacık bir kendin olduğunda mutluluktan içine dolan kıvılcımı hatırlıyor musun?
artık böyle olacağım dediğin kaç gecenin sabahında yine yeniden nelere direndiğini ya da
hiçbir zaman fuşyayı sevdiğini bile dillendiremeyişlerin vardı
kimseye söyleyemediklerini boşver gülüm de, ya kendine söyleyemediklerin
alabildiğine bendinden kaçışların; sırf daha az kötü hissetmek için...
içinde yatanlardan korkup beyninin ışıklarını açamamışlıkların
potansiyelini bile keşfedemeyip ölmekten korktuğun olmadı mı hiç?
ya sen asla bu sen değilsen
yoksa bütün ömrünü o ait olduğun yeri arayarak mı geçirdin?
sana söyleneni düşünmek kendi fikirlerini bulmak için çıktığın yoldan daha bir güvenli değil mi?
sevemedin; bir yüzündü kabul edeceğin, halbuki sen ait olmadığın bir gecekonduya sığdırdın ruhunu ve evin diye kabul ettin ya
ömrün için binlerce ihtimalden birkaçına kandın ya
bir de kendini gerçek kılınca mutlu olacakmışsın ya hani
kim dedi bunu sahi?
maksimumun sana huzurunu getireceğine söz vermiyordu oysa
onu iyi dinle, yaklaşan ayak seslerinde mutluluğun çıkmadığını duyabilirsin
unutma ki bilmek iyidir, çokca bilmekse ölüm...