Bu Blogda Ara

düşünme nolursun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
düşünme nolursun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cuma, Ağustos 22, 2025

yaşa diye veriyorum kanlarımı

akşam çökünce duyduğum tüm seslerde
şafak sökerken aldığım bütün nefeslerde
bir suyun dibinde sürüklenen her çakıl taşında 
ve kırmızının en koyu tonunda ben yalnızca seni buldum gülüm 

gece yarıları gökyüzüne her bakışımda
aklım erip varlığımı varlığınla taçlandırdığımda
hiçbir şeyi değil tek seni sevdiğimde
ve senin bana sırtını her dönüşünde ben çoktan kölen olmuştum gülüm

vazgeçmek vakti geldip geçeli çok oldu senden
koparmaya çalışıyorum halen ilk düğümü kalbimden
ve sonuna gelene kadar ömrümü tamamlamış olacağım
sen başka gönüllerin ırmağında hayat bulurken 



Cuma, Ocak 24, 2025

etrafımda yalnızım


etrafımda yalnızım
yalnızlığım dolu dolu
ağzımı açamıyorum, dilim kıpırdayamıyor
nefes alamıyorum, hayat içime dolamıyor


gözlerimde suskunum
sessizlik boğazımda boğum boğum
saçlarım arsız rüzgarla sessizce boğuşuyor
nefes alamıyorum, iç çekince hayli ses çıkıyor


ellerimde umutsuzum
avuçlarımda hayal kırıklıklarım sere serpe
parmaklarım dahi bitişmiyor birbirlerine
koşamıyorum, yok halim
sana gerçeği hiçbir vakit söylemeyeceğim


ve yine zihnimde hala o aptal gülümseme
yokluğunla anlaşamadık gülüm
bizi daha fazla cana ciğer etme!..







Pazartesi, Ağustos 26, 2024

yerdeyim.

bir kuşluk vakti uykumdan uyanmış da penceremin önündeyim

okuduğum kitap elimde kalmış, bakışlarım duvara kaymış da öylece bekleyişteyim

gri, bulutlu bir havada sahilde bir kaplumbağa denize doğru uzanır da izlemekteyim

sarı, sapsarı buğdayların arasında bir tepede yüzüme rüzgar acı acı esmekte de yaşanmamışlığı özlemekteyim

gece yarısı yeni yılda, mum ışığında iki büklüm yatağımdayım da yazmaktayım

bir kış sabahı yarı açık perdeden güneş ışığı halımı ısıtmış, ayağımı basmışım da hayata yumuşamaktayım

dünyanın kalabalık gürültüsü, uzayın sessiz yalnızlığı, evrenin karanlık soğukluğu da ben ait olamamışım

sanki benden büyük ne varsa cansız da ben nefes alan acınası küçüklüğüme mâna aramasındayım


Pazartesi, Temmuz 29, 2024

"amodena mdinare"

 oksijen beni boğar, ben kuytu köşelerde mağara diplerindeyim

yer yer aydınlığı da istemem, ışık gözlerimi alır benim

hem kuş tüyü yorganlarda uyuyamam, rahatlık kemiklerime batar benim

enginlik; küçük, bilgesiz ruhumu köşeye sıkıştırır 

şu bozkırda esen rüzgarı diyorum

hani ot yığınlarıyla dans ediyor,

o şehvetin; umarsız, aheste raksında ben yüzyıllar evvelki şehitlerin yüzlerini duyuyorum...



sitare

 umut verme bana nazenin  yaşatır sanırsın, ölüveririm öyle sımsıcaklığını duyumsatma bana berceste ısıtır sanırsın, kuytu köşelerime kar ya...